|
|
Hâriciye, Türkiye'nin altını oyarken...
|
|
Bir ülkenin hâriciyesi, o ülkenin dışarıya açılan kapısı, ufku, dünyasının yansımasıdır.Bizim bir hâriciyemiz bile yok! Tanzimat'tan bu yana sözümona Türk hâriciyesi, bu ülkeye büyük tazminat'lar ödetiyor!
Şunu
rahatlıkla söyleyebiliriz: Türkiye, dışarından Batılılar tarafından
sömürgeleştirilemedi, ele geçirilemedi; ama içeriden hâriciyemizin
hâriçten kontrol edilen devşirme elitleri vasıtasıyla sömürgeleştirildi,
Batılılara teslim edildi.
TANZİMAT'TAN BU YANA HÂRİÇTEN GAZEL OKUYAN BİR HÂRİCİYE!
Tanzimat'tan bu yana Hâriciye cephesinde değişen bir şey yok -hâlâ!
Hâriciyesi olmayan tek ülke, Türkiye, dünyada!
Bu
ülkenin görünüşte hâriciyesi var elbette; ama gerçekte, hem hâriçten
gazel okuyan, hem de yurtdışında vatandaşın canına okuyan tek hâriciye
bizim hâriciyemiz!
İngiltere yıllarımdan iyi biliyorum:
Hâriciye'ye bir işinizi halletmeniz için gitmeniz, monşerlerden zılgıtı
yemeniz demekti. Londra'daki Türk hâriciyesinde zavallı Türk vatandaşına
hakaret ettiği, itip kaktığı için kaç hariciyeciyle 'nasıl boğuştuğumu'
bir ben bilirim, bir de Allah!
Şunu rahatlıkla söyleyebilecek
durumdayız: Türk hâriciyesi, vatandaşına köle muamelesi yapan, itip
kakan tek hâriciye/ydi dünyada. Şimdi durum biraz yumuşadı ama esas
itibariyle değişen bir şey hâriciye cephesinde!
Batı hâriciyeleri
öyle mi ya! Batı'dan örnek veriyorum. Zira hem uzunca bir süre Batı'da
yaşadığım için hem de Batı ülkelerini çok gezdiğim için Batı ülkelerinin
hâriciyelerini iyi biliyorum.
Batı ülkelerinin hâriciyeleri bizim
hâriyecimizin tam tersidir: Onlar kendi vatandaşlarını el üstünde
tutarlar ama Batılı olmayan ülkelerin insanlarına böcek muamelesi, köle
muamelesi yaparlar!
Ama en azından kendi vatandaşları için her şeyi yaparlar!
Bizim hâriyecilerimiz ise, kendi vatandaşları için en olmadık, en aşağılayıcı muameleyi yaparlar.
Buraya
kadar söylediklerimi sert bulanlar, lütfen yurtdışına çıksınlar ve
sözümona bir 'Türk' büyükelçiliğine uğrasınlar! O zaman yazdıklarımın
hafif bile kaldığını söyleyecekler; bunu adım gibi biliyorum.
VURDUMDUYMAZLIK ÖRNEĞİ BİR SÖMÜRGE KAFASI
Sadece
bir örnek vereceğim: Bir kaç ay önce, Ramazan'ın son günlerinde
Tayland'ın Patani bölgesindeydik. Tayland'dan Malezya'ya geçerken
Malezya gümrüğünde sorun çıkardı (Türkçesi: 'kıllık yaptı')
Malezyalılar.
Malezya Büyükelçiliğimizi aradık. Bir 'tip' çıktı
telefona. Büyükelçiye ulaştı. Ve bize 'büyükelçimiz yemekte, yemekten
sonra sizinle ilgilenecek' diye bir cevap verdi.
Kelimenin tam
anlamıyla 'fıttırdım'. Hem bizim sorunumuzla ilgilenmemesine hem de
Ramazan'da Müslüman bir ülkede Müslüman bir ülkenin büyükelçisi olarak
öğle yemeği keyfi sürmesine!
Paradoks şu burada: Bütün Müslüman
ülkelerin hepsinin kreması oruç tutar. Hele de Müslüman bir ülkeyi
temsil makamındaysa bu kişi, açıktan oruç yemez.
Ama bizde tam
tersi söz konusudur. Bizimkiler kahir ekseriye oruç, Ramazan filan
takmaz! Bu, temsil ettiği ülkeyi, halkını, değerlerini iplemediği
anlamına gelir.
Nedir bu Allah aşkına? Bu, sömürge kafasıdır.
Soru şu: Türkiye'nin Malezya büyükelçisi kimdir, kimi temsil eder, kime çalışır, ne için vardır?
TÜRK HÂRİCİYESİ TÜRKİYE'NİN ÖNÜNÜ TIKIYOR!
Vahim
olan nokta şu burada: Türkiye'yi temsil eden bir büyükelçi, bu ülkenin
halkını temsil ediyor demektir. Bu ülkenin değerlerini, tarihini,
medeniyet iddialarını temsil ediyor; bunları başka ülkelere tanıtacak ve
bu ülke adına karar alıp verirken bu ilkeler ışığında karar alıp
verecek, demektir.
Bu ülkenin değerleriyle, medeniyet
iddialarıyla kavgalı birinin hâriciyede yapacağı şey, Türkiye'nin önünü
tıkamaktan başka bir işe yaramayacaktır. Dahası, Türkiye'nin burada
aldığı kararları, bu monşer hâriciyecilerle hayata geçiremeyeceği
apaşikâr ortadadır!
Mazlum halkların yeniden umudu olmaya
başlayan, insanlığın önüne iyi-kötü bir medeniyet iddiası koymaya
çalışan bir ülkenin başına gelebilecek en büyük felâketlerden biri
budur.
HÂRİCİYE'DE 'PARALEL-MONŞER KARDEŞLİĞİ'!
Ayrıca bir de hâriciyeye paralel şebeke derinlemesine sızmış durumda: Parmağında oynatıyor büyükelçileri pek çok ülkede!
Kendileri
devşirme olan monşerlerin olduğu 'Türk' büyükelçilikleri, zaten bu
ülkeyi, tarihî derinliğini, medeniyet ruhunu ve iddialarını temsil
etmiyor, yıkıyor: Uygulanmaya çalışılan 'açılım politikaları'nın köküne
kibrit suyu döküyor!
Öte yandan hâriciye'de gözlenen paralel
çete-monşerler ittifakı da yine Türkiye'nin altını oymakta
küçümsenemeyecek bir rol oynuyor.
Özetle hâriciyede 'paralel çete-monşerler kardeşliği' kurulmuş durumda!
Hâriciye'ye çeki düzen verilsin lütfen!
Böyle giderse, burada alınan kararların hiç biri dışarıda uygulanamaz ve her şey geri teper. Ben uyarımı yapıyor. Gereğini yetkililer yapsın.
|