Türk İslam Dünyası

Paylaş |
Türk-İslam
topluluğu, Moğolistan’dan Tuna boylarına kadar uzanır. Türkler asıl
kimliklerini Müslümanlıkla bulmuşlar; yüzyıllarca İslamiyetin hizmetinde
Müslümanların muhafızlığını ve bayraktarlığını yapmışlardır.
Türklerin
en büyük düşmanı İran, Hıristiyan Batı ve Rusya olmuştur. Türklerin
Batı’ya göçünü İran (Sasaniler) önlemiştir. İslam orduları 634 (Yermük)
635 (Kadisiye) ve 641 (Nihavend) savaşları ile İran’ı ele geçirmiştir.
751’de
İslam orduları ve Türkler Talas Savaşı ile Çin’i yenince (751) Çin,
Orta Asya’dan çekilmiş ve Orta Asya’da İslamiyet yayılmıştır. Göçebe
halinde yaşayan Karluk ve Oğuz Türkleri kitleler halinde Müslüman
oldular.
Abbasi ordularında çok sayıda Türk vardı.
Bunlar Müslüman Türk tüccarlar ve dervişlerdi. Bu kişiler İslamiyetin
yayılmasında büyük rol oynadılar. Battal Gazi (Kuddise sirruh) Bizans
sınırında görevli bir asker idi. Battal Gazi destanı tarihimizin şanlı
bir sayfasıdır.
Türkler, İslamiyetten önce “Tengri” dedikleri
tek bir tanrıya ve her şeyi O’nun yarattığına inanıyorlardı. Ölümden
sonra iyilerin “uçmağ” dedikleri cennete, kötülerin ise “tamu” dedikleri
cehenneme gideceklerine ve de kadere inanıyorlardı. İbn-i Fadlan’a göre
zina ve eşcinsellik yasak idi. Hırsızlara ağır ceza veriliyordu.
Türkler
muhtelif dinlere girmiştir girmesine ama İslamiyet dışında olanlar
başka kültür ve dinlerde erimişlerdir. Türklerde İslamiyet ruh, Türklük
beden gibidir.
Diğer Türk kavimleri gibi yok olmadıysak ve
Türk olarak kalabildiysek bunu İslamiyete borçluyuz. Cumhuriyetin
ilanından sonra İslam harflerinin kaldırılması ve Türk-İslam
medeniyetinin yıkılarak yerine Hıristiyan Batı medeniyetini taklit,
aslında bu milletin diğer Türk kavimleri gibi kimliğini kaybederek
Hıristiyan Batı kültür ve dini potasında erimesinin yolunu açmıştır.
Ve
küçümsenmeyecek bir topluluk Müslüman kimliği altında boynuna haç
takmayan, kiliseye gitmeyen ama doğumundan ölümüne kadar Hıristiyan gibi
yaşamaktadır.
Kazım Karabekir Paşa’nın hatıralarına göre
Mustafa Kemal’in de içinde bulunduğu bakanlar, üst düzey bürokratlardan
oluşan bir heyet, anayasadaki dini; İslam yazısı yerine Hıristiyan
olması için Ankara Garı salonunda müzakere etmişlerdir.
M.Necati Özfatura.Türkiye Gazetesi.7.3.2015