İslam Hem Din Hem Devlettir Hilafet Gereklidir

İslam Hem Din Hem Devlettir Hilafet Gereklidir

24.10.2014 09:20
M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi / Milli Gazete

1. İSLAM dini ve İslam devleti ayırımı yanlıştır. Sadece İslam demek yeterlidir. Çünkü İslam hem dindir, hem devlettir.
2. İslamda din ve dünya ayırımı yoktur. İslamın hükümleri dünya işlerini de kapsar.
3. İslam laikliği kabul etmez.
4. Hüküm Allahındır.
5. İslam ulus millet sistemini kabul etmez.
6. Dünya ikiye ayrılır: Darü’l-İslam Darü’l-harb.
7. İslam dünyasının başı Müminlerin Emîridir (Emîrü’l-mü’minîn).
8. Mü’minlerin Emîri, Resulullahın (Salat ve selam olsun ona) bulunduğu çağdaki vekili, vârisi, halifesidir.
9. Halife yaksa, onun vazifesini âdil Sultan görür.
10. Âdil sultan yoksa, dine aykırı olarak masiyetle emr etmemesi şartıyla zalim sultana da itaat edilir.
11. İdeal Halife râşid, âdil, âbid, muttaqi, sâlih, dirayetli, kiyasetli bir zattır.
12. Karıncaların, arıların, sürü halinde yaşayan hayvanların bile bir reisi varken; Katoliklerin Papası, Musevîlerin Hahambaşısı, Ortodoksların Patriği…
View original 718 more words

“Kemalizm” Üzerine Söyleşi

Originally posted on AKDENİZ GÜNEŞİ:

“Kemalizm” Üzerine Söyleşi

Ey azizan! Fikirce cevval ve şahbaz olan, okunması gereken kitapları genç yaşında okumaya başlayan, Türk Dili ve Edebiyatı’nda tahsil gören, Baran, Akademya ve Baran gibi dergilerde yazı yazan, sorumlu yazı işleri müdürlüğünü yaptığı Varak dergisinde yazı faaliyetini sürdüren ve “Medeniyetimizin Büyük Dehası-Necip Fazıl Kısakürek” isimli bir de kitap yayınlayan Metin Acıpayam adlı genç bir fikir adamı bu fakire demir leblebi cinsinden sorular hazırlayıp gönderdi.
Bendeniz öyle ilmi olan bir âdem değilim desem de bu soruları cevaplamamı istediğini söyledi. Öyle ki daha önce bu mevzuda yazdıklarında dolayı kendimi sorumlu hissettim.
Genç olmasına rağmen belli ki fikirce ateşli biri olduğu belliydi. Demem şu ki, memleketin iç ve dış düşmanlarla çökertilmek istendiği ve gündemde çok âcil meselelerin olduğu bir günde “Kemalizm” gibi bir mevzu hakkında verdiğim cevaplar sizleri sıkmazsa şayet, biraz uzunca olan şu satırları paylaşmak istiyorum:
“KEMALİZM” KAVRAMI SİZDE NE İFADE EDİYOR?
Kemalizm biraz devlet kapitalizmi, çokça İtalyan tek…
View original 4,479 more words

Kobani satrancı

Originally posted on AKDENİZ GÜNEŞİ:

Kobani satrancı

Ortadoğu dünyanın merkezinde olduğu için maalesef karışıklıkların yanı başında olacağız! Sınırlar YÜZYIL sonra tekrar çizilirken acı da çekeceğiz, mutlu sona da ulaşacağız! Tek şanssızlığımız, içeride kıyafeti bizden olan ancak dışarıya çalışanların fazla olması! Teni, rengi, elbisesi biz, ancak aklı ve kalbi yabancı!
Durum böyle olduğu için devlet ayıklaya ayıklaya gidiyor! Zaman alacak! Zaman kaybettirecek! Ama yapacak başka da bir seçenek yok!
Çünkü Türkiye merkezli oyun kuranlar bizi hem içeride hem dışarıda diz çöktürmek peşinde!
Son dönemde ortaya çıkan, daha doğrusu RENGİ anlaşılan YAPI kimse söylemese de ROCKEFELER ailesinden büyük destek alırdı!
Risaleler’i Amerika’da bu BARON ve görev verdiği şirketleri bastırır Türkiye’ye yollardı! Gemilerce kitap gelir, operasyonun bir ayağı tamamlanırdı!
Para ve akıl dışarıdandı! Türkiye BARONLARIN yaptığı planların uygulama sahası olurdu! Dört elle sahip çıktıkları FİNANS KURULUŞU da buradan gelen parayla kuruldu! Kefil olanlar belliydi! Kredi kartını ödeyemeyecek olanlara BANKA sahibi etiketi yapıştırıldı! Fakat ne hikmetse kimse bunları görmüyordu!…
View original 863 more words

Kandil’in Alman İstihbaratı ile İlişkisi

Originally posted on AKDENİZ GÜNEŞİ:
http://www.yenisafak.com.tr/gundem/iranin-ocalani-tasfiye-plani-691815
11 Ekim 2014, Yeni Şafak:

İran’ın Öcalan’ı tasfiye planı

Kandil’in Kobani provokasyonlarının hemen öncesinde, İran ve Alman istihbarat birimleri ile yoğun bir temas kurduğu belirlendi. İran istihbaratının dış operasyonlarını yürüten Kasım Süleymani, geçen hafta Kuzey Irak’ta Kandil yönetimi ile bir araya geldi. İstihbarat birimleri, BDP’lilerin sokağa dökülmesi için kurulan ekipteki 11 kişiyi tespit etti.

 

(…)

İSTİHBARAT KURUMLARI İLE DANS

Güvenlik birimlerinin 11 kişiyi tespit ettiği, kalanlar içinseçalışmaların sürdüğü öğrenildi. IŞİD’in Kobani’yi hedef alması üzerine Ankara PYD ve HDP ile görüşme trafiği başlatmışken, Kandil’in Alman ve İran istihbarat birimleri ile ilginç bir iletişim ağı içine girdiği öğrenildi. 9 Eylül ve 1 Ekim’de iki kez Alman istihbaratıyla görüşen Kandil’e Suriye’deki PYD kontrolündeki 3 kantonda siyasi destek sözü veren Alman yetkililerin 9 Eylül’deki ilk görüşmelerinde ‘Gezide neden sokağa çıkmadınız?’, ‘Öcalan’la daha önce Avrupa İnsan Hakları temsilcileri aracılığı ile iletişim kurabiliyorduk. Hükümet bu kanalı ortadan kaldırdı. Siz sağlıklı iletişim kurabiliyor musunuz?’, ‘AK…

View original 29 more words

IŞİD’in Tarihi Nereye Dayanıyor?

Originally posted on AKDENİZ GÜNEŞİ:

IŞİD’in Tarihi Nereye Dayanıyor?

Haziran ayında Musul’un kontrolünü ele geçirip, daha sonra Irak ve Suriye’de terör estiren IŞİD örgütünün tarihi nereye dayanıyor?
IŞİD'in Tarihi Nereye Dayanıyor?IŞİD'in Tarihi Nereye Dayanıyor?IŞİD'in Tarihi Nereye Dayanıyor?
TİKA Koordinatörü Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, Irak ve Suriye’de terör estirenIŞİD örgütünün tarihi genlerini yazdı. Örgütün kökünün nereye dayandığı sorusuna açıklık getiren Kızıltoprak, IŞİD hakkında çarpıcı bilgiler verdi.
İşte Süleyman Kızıltoprak’ın IŞİD’le ilgili yazısı:
Amerikan tarihine kara bir leke olarak kaydedilecek en kötü karar 2003 Irak işgali ile gerçekleşti. Devrin ABD Başkanı Bush ve yönetimi bugüne kadar hayatını kaybeden milyonlarca insandan sorumlu tutulacağı bir işgal süreci başlattı.
SYKES-PİCOT’UN MEMENTUMUNU DAĞITTI
Irak’ta esip gürleyen IŞİD, ABD işgalinden kaynaklanan anarşik ortamdan beslenerek ortaya çıktı. Irak ve Suriye’nin bozuk olan istikrarına daha büyük bir darbe indirmekle kalmadı, tüm bölgenin 9 Mayıs 1916 tarihinde İngiltere ile Fransa arasında gizli olarak imzalan Sykes-Picot Anlaşması ile kurulan  momentumunu da adeta dağıttı. Bölgede siyasal bütünlüğü hedefleyen IŞİD; aslında Arab Yarımadası’ndaki parçalı yapının mevcut varlığı için ciddi bir…
View original 668 more words

Büyük İsrail’den Büyük İran’a!

Originally posted on AKDENİZ GÜNEŞİ:
Yıllar yılı İsrail tehlikesini fazla abartarak diğer tehlikeleri gölgeledik veya farkına varamadık. Halbuki bu coğrafyada sadece iki gözümüz değil dört gözümüzü açmalıyız. İran gibi pusudaki diğer tehlikeler bu kör noktamızı iyi kullandı. İsrail’i bütün korkularımızın kaynağı haline getirdik. Halbuki İsrail şeytanın hileleri ve düzeni gibi zayıf bir bünyeyi ifade ediyor. Elbette hafife almak anlamında söylemiyorum. Bununla birlikte, İsrail’in bölgemizde tutunması ve Eretz Israel dedikleri büyük İsrail’i kurması fantezi. Obama’nın Suriyeli muhalefete fantezi demesinden daha öte fantezi bir yapıdır. Yıkılması Allah’ın pek kullarını bekliyor. Haçlılar gibi bölgeye entegre olması mümkün değil. Dolayısıyla bünye onu dışarıya atacaktır. Halbuki, bölgede çözüm yerine sorun üreten birçok İsrail vardır. Bugünkü Sisi rejimi ve Körfezdeki bazı ülkeler ikinci İsrail’i temsil ediyorlar. Abdullah Fehd Nefisi bunlardan birisinin ismini söylemişti: BAE. Bölgenin asıl büyük tehlikesi ise İran’dır. İran’ı tanımayan tarihi bilmiyor demektir. Neden mi? Birkaç nedeni var. Bunların en tehlikelisi, tehlikesinin bilinmemesi ve fitne olur diye üzerine gidilmemesidir…
View original 524 more words